11 Eylül 2012 Salı

YEŞİL EĞİN OTELİ




Bahçe Mahallesi gezi grupumuzun bir bölüğü Yeşil Eğin Otelinde kalacak. Organizasyonda aksama olsun istemiyorum. Gelenler, bu geziden mutlu ayrılmalılar. Derneğimiz ilk kez Kemaliye’ye adım atıyor. Bu Bahçe Mahallesi’nin miladı sayılır. Şimdiye dek İstanbul’daki etkinlikler, Bahçe Mahallesi’ndeki çalışmalarımıza alt yapı hazırlama amaçlıydı.

Bozkurt Otelinin sahiplerinden Şevki Bozkurt’la görüşüyorum. İstediklerimi sanki önceden biliyormuş gibi, lafım bitmeden ‘’tamam, hiç aksama olmayacak. Merak etme.’’ diyor. Candan davranışları güven veriyor. Şevki Bozkurt sayesinde, konaklama benim için endişe olmaktan çıktı. Kemaliye’de turizm gerçeğini kavrayan ilk insanlardan biri. Şevki Bozkurt’un gösterdiği içtenliğe ve anlayışa  sonsuz teşekkürler. Herkesi eleştirmiyoruz. Sezarın hakkı Sezara.

Yeşil Eğin Oteli’nin balkonları Fırat’a bakıyor. Temiz, pırıl pırıl. Personeli nazik ve en önemlisi işlerinde oldukça becerikliler.  Geçen Ekim’de bu otelde kaldım, memnunum. Grupumuz da Yeşil Eğin’de kalacak.

Belediye’ye uğradım. ‘’Önümüzdeki Pazar günü İstanbul’dan gezi grupumuz gelecek, şehir hoparlöründen bir hoş geldiniz anonsu rica ediyorum’’ dedim ve pişman oldum. Orada bulunan bir bayan anonsları yaparmış, ‘’benim bir Pazar günüm var, buralara gelip anons edemem’’ dedi. Üzücü bir tavırdı. Yanıt veremedim. Bu kadar tersleneceğimi düşünememiştim. Bir ‘’hoş geldiniz’’ jestinin, Kemaliye’ye neler kazandıracağını bu hanımefendiye nasıl anlatabilirim. Oysa, evi birkaç dakikalık uzaklıktadır. Anons kaç dakikasını alabilir ki?

Çarşıyı geziyorum. Hava sıcak, bunalmıyorum. Yukarı meydanda bir kahvede oturuyorum. Bir çok insanla selamlaştım, karşılıklı hatır sorduk. Cumhuriyet Caddesi’nden başlayan yenileşme, henüz buraya uğramamış. PTT ile meydan arasındaki gariban otelinin ve altındaki dükkânların çirkinlikleri kaldırılmalı. Baraka dükkânlar da kaldırılmalı. Meydan, özgün mimarisiyle Kemaliye’ye yakışır hale getirilmeli. Burada etkinlikler, törenler yapılabilir. Açık hava sergileri kurulabilir. Üniversite öğrencilerinin buluşma yeri olabilir. Öğrenciler bu anlamda çok sıkıntılılar.

Öğrenciler, Kemaliye’de sıkıldıklarını bana uzun uzun anlattılar. Onlar Kemaliye’nin müşterileri. İsteklerini doğru algılayıp, gereği yapılmalı. Turizmin yanı sıra, Kemaliye neden bir öğrenci kenti olmasın. Eskişehir hiçbir şeydi, şimdi öğrenciler sayesinde çok şey oldu.

Kemaliye’de bir otomobil park yeri olmalı. Örneğin, hükümetin önü gibi. Tabii ki, Kemaliye aslına uygun biçimde yeniden planlanmalı. Bu planlama, Ankara yerine, KEMAV gibi STK’lar tarafından yaptırılmalı. Hatta, hemşerilerimiz arasında bulunan arkeologlardan, sanat tarihçilerinden, mimarlardan, jeololoğlardan, şehircilik uzmanlarından, çevre mühendislerinden oluşan bir  kurulun danışmalığı alınabilir. Kemaliye bu kadar önemli, bence.

İş makineleri, kamyonlar, otobüsler, minibüsler için daha geniş ve daha gizli bir yer bulunmalı. Hatta, iki üç araçlık küçük, şık bir otobüs terminali olmalı.Cumhuriyet Meydanı’ndan ve Cumhuriyet Caddesi’nden araçlar büsbütün kaldırılmalı.

Benzin istasyonu kesinlikle şehir merkezinden, evlerden ve ağaçlardan  uzak bir yere taşınmalı. Meselâ, Şırzı çıkışına doğru olabilir. Kemaliye’de bir ufak kıvılcımın nelere mal olduğu, belleklerimizde acılı bir şekilde duruyor. Çarşımızın yangını yüreklerimizi yakmıştı.
 
Bahçe Mahallesi’ne, bu kez hastanenin önünden dönüyorum. Özgün mimarimize yabancı kalmayan, yeni hastane binamız hayırsever bir hemşerimiz tarafından yaptırılmış. İçine girmedim. Anlatıldığına göre iç donanımı da eksiksizmiş. Eski hastanenin önüne ‘’acil’’ tabelası konulmuş. Uzman hekimi olmayan sağlık birimine ‘’acil’’ kurulamaz. Hastanemizin hiç uzman hekimi yok. Benim bildiğim, iki hemşerim dahiliye uzmanı olmadığından, Erzincan yollarında yaşamlarını yitirdiler. Dişi ağrıyan hemşerilerimiz elleri yanaklarında ızdırap içinde yaşıyorlar. Avuç dolusu antibiyotik, ağrı kesici alıyorlar. İlaçlar yetmezse, enjektörü apseli dişin köküne sokuyorlar, iltihabı çekerek ağrıyı azaltmaya çalışıyorlar. İşin gerçeğini öğrendim. Nüfus azlığı nedeniyle, uzman kadrosu Kemaliye’den kaldırılmış. Küçük yerleşimlerde yaşayınca, devletin sağlık hizmetlerinden yararlanamayacak mıyız? Biz vatandaş değil miyiz?

Yavaş yavaş Bahçe’nin yolunu tuttum. Aklımın bir köşesinde hastane, öylece çakıldı kaldı. Dönünce, bütün yolları deneyerek Kemaliye’ye uzman hekim getirmek için çabalayacağım. Önce Sağlık Bakanını arayacağım (müsteşarıyla görüştüm), Erzincan İl Sağlık Müdürüyle görüşeceğim (görüştüm). Sayın Hacı Ali Akın’ın sözü geçermiş. Beni bir hemşerimiz görüştürecek. Gerekirse, Ankara’ya giderek bir şekilde, Sn.Recep Akdağ ile, Sn. Binali Yıldırım’la görüşeceğim. Yazılı başvurum, bakanlığın ilgili birimine ulaştı. Erzincan İl Sağlık Müdüründen söz aldım, kadroya yeni gelecek bir diş hekimini Kemaliye’ye gönderecek.

Hemşerilerimizin konuyla ilgilenmelerini, tüm Kemaliye bekliyor.

O6 Haziran 2012  Çarşamba
Bahçe Mahallesi - Kemaliye

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder