14 Temmuz 2012 Cumartesi

SİVAS

Kısa bir Sivas turu. Sivas’ı bilmiyoruz. Yol üstü gezi planlamadığımız için hazırlıklı değiliz. Doğaçlama gezeceğiz. Kentin temizliği dikkatimizi çekiyor. Düzenli ve bakımlı.  Yol çiçekleri güzel görünüyor. Yaz ortasında çiçekler ne olur? Bilemem!
Yanlış girdik galiba. ‘’Yöresel Lezzetler’’in sunulduğu, iki katlı, yeni restore edilmiş, şık bir konağın önündeyiz. İmrendim, Kirli Ahmet’in lezzetleri bizi obur etmeseydi, biraz da burada yerdik.
Yol soruyoruz, düzgün bir tarifle Sivas’ın en işlek caddesine, İstasyon Caddesine çıkıyoruz. Tarife göre sağa dönüyoruz. Cumhuriyet Meydanına doğru gidiyoruz. Sola gitseydik gara ulaşacaktık. Yol geniş. Trafik malum, yavaş yürüyor. Park edenler, sinyalsiz fırlayanlar. Bu durum Sivas’a özel değil.
Park yeri arıyoruz. Yok. Muhakkak vardır, biz bulamıyoruz. Solumuzda, Kurtuluş Savaşımızın ilk toplantılarının yapıldığı bina. Tarihi Sivas Lisesi (Kongre Binası). Şimdilerde müze olarak değerlendiriliyor. Aracımızı koyacak otopark bulabilirsek gezeceğiz.
Sivas Lisesi (Sivas Mekteb-i Sultanisi), 1887’de eğitim ve öğretime açılmış. Okul ilk önce İdadi, sonra Sultani, daha sonra da Atatürk’ün direktifi üzerine Sivas Lisesi adını almış.  120 yıllık geçmişi ve özgün mimarisinin yanında, Cumhuriyet tarihimizde de önemli bir yere sahip. 4 Eylül 1919 Sivas Kongresi’ne ev sahipliği yaptı. Kongrenin yapıldığı salon ve Atatürk’ün yatak odası bugün özgün haliyle muhafaza ediliyor. Sivas Lisesi 1971 yılından  sonra, Kongre Müzesi olarak hizmet veriyor.  (kaynak:VİKİPEDİ)
Atatürk Anıtı’nın, Sivas Lisesinin yanında olması gerçekten çok anlamlı. Anıt bakımlı, ağaçların arasında. Adeta yaşayan bir anıt. Çevresinde, duvarların üstünde insanlar oturuyor.
Cumhuriyet Üniversitesi, Sivas’ın nüfusunu yoğunlaştırmış. Şık giyimli, pırıl pırıl, kızlı-erkekli gençler, Sivas’ın ön önemli meydanında piyasa yapıyorlar. Gün güzel, güneş şavkıyor, insanlar genç ve umutlu. Sivas da güzel. İçim açıldı. Sivas’a daha geniş zaman ayıramadığımız için hayıflanıyoruz.
Kale Mahallesi Cumhuriyet Meydanı’yla bütünleştirilmiş. Sivas’ın önemli anıtsal yapıları bu meydanda toplanmış. Cumhuriyet Meydanına, ortasındaki büyük fıskiyeli havuz nedeniyle Sivaslılar Havuzlu Meydan diyorlar. Biz Cumhuriyet Meydanını yakıştırdık.
Kale Camii küçük, yeni restore edilmiş, ibadete açık. Konum olarak oldukça iyi bir yerde. Minarenin altındaki oyuk taşa, cemaat sadakalarını bırakırmış. Sadaka taşından, gece yarasından sonra ihtiyaç sahipleri, ihtiyaçları kadar alırlarmış. Avlunun doğusunda bulunan Yitik Taşına, sahiplerinin bulması için, kaybolan eşyalar konulurmuş.

Buruciye Medresesi (Hacı Mes’ud Medresesi), muhteşem iç ve dış kapılarıyla meydanı taçlandırıyor. Cengiz Hanın saldırıları sırasında yakılan medresenin duvarlarında, o günlerden kalma isler bu gün hala görülüyor.
Anadolu Selçuklu Sultanlarından III.Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde 1271’de Muzafferüddin Burucirdi tarafından yaptırılmış. İlmiye çalışmaları için medrese olarak yaptırılmış ve devrin pozitif bilimlerinin okutulduğu bina olarak uzun yıllar kullanılmış. (kaynak:Wikipedia)
Buruciye Medresesinin her iki kapısı da birbirinden muhteşem. İç kapının ihtişamı büyüleyici. Medresenin orta avlusunda, gençlerin takıldığı temiz bir kafe var.

Cumhuriyet Meydanına bir çok yol çıkıyor, buna rağmen trafik yoğun değil. Belki, sabah akşam yoğunlaşıyor olabilir. Ortasında meydana yakışır bir havuz var. Araçlardan arındırılmış meydan arkaya alındığında, karşı sol yukarıda, tarihi ''Jandarma Alay Kumandanlığı'' bulunuyor. İki ayrı caddeye cepheli.
Tarihi Sivas Eski Jandarma Alay Binası, 1908 yılında Sivas Valisi Reşit Paşa tarafından İl Jandarma binası olarak yaptırılmış.

Hükümet Binasının son katı belli ki sonradan eklenmiş. Rağmen, son derece zarif . Cumhuriyet Meydanını, görkemli görüntüsüyle adeta dolduruyor. Devletin gücünü simgeliyor. Tarihi Hükümet Konağı (Valilik), Sivas Valisi Halil Rıfat Paşa tarafından 1884 tarihinde, kesme taşlardan iki katlı olarak yapılmış.

Erzurum’un ‘’Çifte Minareli Medresesi’’ varsa, Sivas’ın da var.  Ünü dünyaya yayılmış. Çok güzel bir meydan.  Sivas’ın 7 parçalık tarihi yapısı, meydanla bütünleşmiş. İleride, geniş bir zamanımı Sivas’a ayıracağım. Kemaliye’ye giderken, Sivas’da konaklamak gezinize renk katacaktır.
Sivas Çifte Minareli Medresesi, 1271 yılında İlhanlı Veziri Sahip Şemseddin Mehmed Cüveyni tarafından yaptırılmış. Süslemeli taç kapısı ve tuğla-çini örgülü iki minaresi ile zarif bir görüntüsü var. Sivas Gök Medrese ve Erzurum Çifte Minareli Medrese ile benzerlik gösteren yapı, iki katlı olarak inşa edilmiş. (kaynak:VİKİPEDİ)

 Sivas’a ayırabildiğimiz zaman sınırlı. Ayrılıyoruz. Aracımızın yönünü Kangal-Hekimhan-Yazıhan yönüne çeviriyoruz. Yazıhan’dan sola, Arguvan, Arapgir, Kemaliye gideceğiz.

 Önümüzdeki uzun yolu bilmiyoruz. Aman gecikmeyelim...











Hiç yorum yok:

Yorum Gönder