11 Eylül 2013 Çarşamba

KEMALİYE’DE ŞENLİKLER BAŞLIYOR


Sabah bir acele şehre seğirtiyoruz. 23 Haziran Cumartesi, Kemaliye Kültür ve Doğa Şenliklerinin 34’üncüsünün açılışı bugün. Cumhuriyet meydanı olmadığı kadar kalabalık. Belki daha çok kalabalıklar olmuştur, ben görmedim. Kırk yıl önce olağan kalabalıktı. Şimdilerde düşten öte geçmiyor. Kalabalık beni Kemaliye’nin geleceğine umutlandırdı, sevinçliğim.


Kalabalığı gurbetten gelen Kemaliyeliler, sporcular, konuklar ve protokol oluşturuyor. Gözüm Kemaliye’de oturan Kemaliyelileri aradı. Üzgünüm ve maalesef görevli olanların dışında pek ortalarda görünmüyorlar. Bu denli ilgisizlik anlaşılır gibi değil.
 
Az sonra resmi açılış töreni yapılacak. Sabah saatleri olmasına rağmen güneş yakıcı. İnsanlar gölgelik arıyor. Meydana brandadan gölgelik konulmuş. Altına protokol girmiş, halka yer yok. Sıcak kızdırdıkça, tören inadına başlamadı. Bekliyoruz. Brandanın altındakiler, “kardeşim sizlerin burada işiniz ne? Biz bize töreni yaparız, dağılır gideriz” der gibi bizlere bakıyorlar. Her şey protokol için. Protokol da protokol için…
 
Saygı duruşunun ardından İstiklâl Marşımız okundu. Ardından malûm konuşmalar başladı. Konuşmaları fazla uzatmadan bitirdiler.
Ata’mızın  heykeli şimdiki yerine yeni konuldu. Konuyla ilgili duyduklarım beni ve bizimle birlikte Kemaliye’de bulunan bir çok hemşerimizi kahretti. Neler mi oldu? Bir Kemaliyeli olarak utanıyorum, söyleyemem. Dilerim söylenti olmuş olsun… Bir an Kemaliye’yi terk etme hırsına kapıldım. Sonra düşündüm, neden? Bu memleket benim. Korumak, sahiplenmek benim görevim.
 



 
Şehir Kulübü bahçesinde basın toplantısı var. Bahçe hınca hınç doldu. Karşılıklı selamlaşmalar, hal-hatır sormalar… Çaylar dağıtılıyor, insanlar keyifle yudumluyorlar. Hemen yanımızdaki ailelerle muhabbet geliştiriyoruz. Kalabalığın içinde en yabancı benim. Kimseleri tanımıyorum. Bu güzelliğe tanık olmaktan mutluyum.
 

Masanın çevresinde yüksek düzeyde bürokratlar, eski siyasetçiler toplandı. Sığmayanlar ön sıralara oturdular. Konuşmalar başladı. Bir iki sözcükle işin spor kısmını geçiştirdiler. Bol bol siyaset anlattılar. Spora odaklandığımız için konuşmalar sıkıcı geldi. Uzadıkça uzadı. Dinleyiciler arasında konuşulanları paylaşmayacak, desteklemeyecek bir dolu insan var. Onlar buraya spor anlamında gelmişler. Memleketlerindeki bu güzellikleri paylaşmaya gelenler çoğunlukta.
Konuşmacıların arasında tek sporcu, Dr.Ferudun Çelikmen. Doktor AKUT’un kurucularından. Yaşamını mesleğine ve dağcılığa adamış. Kemaliye’yi ne kadar çok sevdiğini yaptıklarıyla kanıtlıyor. Kemaliye kendisine çok şey borçlu. Geniş bir aile çevrem var. Hepsi adına kendisine teşekkür ediyorum.
 
Protokolun konuşmaları bir türlü bitmiyor. Spora dair konuşsalar neyse de… Hep siyaset, hep propaganda… Biraz daha devam ederse, kusura bakmasınlar gideceğim. Neyse ki, söz Dr.Ferudun Beye geçti. Organizasyon adına konuştu. Sonunda, etkinlikler hakkında bilgi almaya başladık.
Etkinlikler boyunca, yazılı programa uyulmadı. Sürekli kaydırmalar yapıldı, iptaller oldu. Bazılarını kaçırdık.
 
Bahçedekilerin arasında bilim insanları da var. Prof.Dr.Ali Demirsoy, kendileri Hacette Üniversitesinde Biyolog’muş. Kemaliye’nin “Yaban Hayatı”nı inceliyormuş. Mütevazı bir görüntü veriyor. Kemaliye’ye katkılarını esirgemeyen Değerli Bilim İnsanımızla gururlandım doğrusu.


 


Sıra geçen yılın bisiklet ödüllerini vermeye geldi. Protokol sırayla ödülleri verdi. Bu arada kargaşa oldu, ödüller biraz arada  kaynadı gibi oldu. Ödül verme sırasında, ödül alan çocuklardan ziyade, ödülleri veren protokol alkış aldı. Yadırgadım..!

 
23 Haziran 2012 Cumartesi
Kemaliye

 
İletişim : : ikiyolbirsukemaliye@yandex.com.tr

 

 

 
 





 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder