16 Ağustos 2013 Cuma

KINA COŞTU




Kına gecesini en çok da erkekler bekliyormuş. Palancıgilin Ahmet Yılmaz bankadan almış çil çil paraları…  Gönlünden kopmuş, dağıtıyor çoluk çocuğa.


Bir kına türküsü tutturdu halaybaşı şu kız. Sesi de inişli çıkışlı, ağlamaklı. Sanırsın kendi gelin gidecek. Belli mi olur! Genç kız, kısmeti nereden çıkarsa artık… Allah bahtını açık koysun…


Halaybaşı Mehleli, pörçük Şivekârgil’den… Halayı en iyi Ayten döktürüyorsa, ikincisi de halaybaşı. Çok iyi beceriyorlar. Eğin ağzıyla, “kaideli oynuyorlar”.


Halayda en iyi üçüncü Hüseyin, Bekirağagilin Hüseyin. Nasıl da benziyor Hüseyin Emü’ye. Torunu, Bekir’in oğlu.


Başkan, Ahigilin Turhan da katıldı halaya. Ardından muhtar Bedir’in eniştesi Ziya. Herkes halayı az-çok beceriyor. Onlar eğleniyor, biz seyirciyiz. Oynamak eğlenceli, özendim doğrusu!

 


Bu gece nazlanma yok, kınaya katılanlar gece boyunca halaya duracaklar. Sağdan üçüncü Afşargilin Cengiz.



Ağır top halaybaşı oldu. Muhtar, Bedri Yakar… Muhtar  halayda iyi… Kendiliğinden kalkmadı, biraz ısrardan sonra… Israra değdi doğrusu…


“Varlığa darlık olmaz” derler. Gırnatacımız iki oldu. Davulda, Bahçeli Mustafa abinin oğlu Osman… Babasının lakapı oğluna kaldı, Bahçeli Osman… Davul çalmaya meraklıymış. İlk kez kalabalıkta çalıyormuş. Davul, gırnata kınaya renk katıyorlar.






Temsili gelin oynatılıyor da, gelin pek halay bilmiyor ‘ellalem’. Halaybaşı, davul, gırnata geceyi coşturuyor. Sesler Peğir’e ulaşıyor mudur? Olsun… Bu gece Bahçe eğleniyor…





Birden sessizlik oldu. Davul, gırnata ‘Çayda Çıra’ ya girdi. Gelinin eline kına yakılacak. Şakacıktan geline, ‘essahtan’ kına vuruluyor. Gelin ağlamaya niyetli görünmüyor. Hep birlikte kıkırdıyorlar.


Gırnatalar ağırdan, hüzünlü nağmeler çalıyorlar. Kınaya katılanlar ciddiye almış gibi burkuldular. Belki de yutkundular, gecenin karanlığında göremedik.

 

13 Haziran 2012  Çarşamba

Bahçe Mahallesi – Kemaliye

 


 















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder