11 Haziran 2013 Salı

KARANLIK KANYON BÜYÜLÜYOR…








Dağkeçilerini karelerin içine sokmak için denklanşöre ardı ardına bastım. Her karede Yabankeçilerini yakaladım. Dik kaya duvarlarını kolayca aşıyorlar. Nasıl beceriyorlar? Sordum soruşturdum, öğrendim. Tırnakları oynak yerinden birkaç yöne dönebiliyormuş. Bu sayede, dik kaya duvarlarında diledikleri gibi hareket ediyorlarmış.
 
 
Karanlık Kanyon iki yanında ulaşılması zor, dik duvarlar oluşturuyor. Görüntüleri ürkütücü gibi… Oysa ben hayranlık duyuyorum. Biraz kaya tırmanışı becerim olsaydı… Kaya duvarlarının yukarılarına çıkmayı çok isterdim. Belki de, bolca mağara vardır.
Kemaliye’de rehber yok. Bir Şevket Gültekin var. O da yetişemiyor. Birkaç genç yöresel rehberlikte pekâla uzmanlaşabilirler. İşte, bir kazanç kapısı.
 
Şu bükte su bitti derken, o büke vardığımızda yeniden başlıyor. Şaşırtıcı… Karanlık Kanyo’nun her noktası şaşırtıcı. Güzelliklerini, sırlarını farklı sunuyor.
 
 
 
Mehmet çift gözlük takmış, daha iyi görebilsin diye. Grupumuz kanyonu görmekten mutlu… Murat, arka sağda. Kimbilir kaçıncı kez kanyona girmiştir. Rağmen, hayranlığını gizleyemiyor.
 
 
Taş Yolu’nun inşası sırasında çıkan malzemeyi uygun bir yere taşıma yerine, öylece Fırat’a boca etmişler. Kimse de ses çıkarmamış. Bu görüntüden bir çok var.
Teknemizin dümen suyu.
Aydınlığın oralardan geldik. Navrel Köyü’ne doğru gidiyoruz. Su derinliğinin izin verdiği ölçüde gideceğiz. İster misiniz  Bağıştaş’a gidelim! Orayı da geçiyor muşuz, İliç’e gidiyormuşuz. Yok daha neler!
Karpuzçatlatan’dan döneceğiz. Az kaldı.
Bu ulu, dik kaya duvarlarında ‘alıcıkuşlar’ olmaz mı? Meselâ, Kartal… Var mı? Kimseler bilmiyor.
Burası kanyona adını veren Karanlık Dere. Taş Yolu’nun altındaki menfezden gelen dere önceleri doğrudan suya kavuşurmuş. Taş Yolu özgürlüğüne set olmuş.
 
( İlk 7 fotoğrafa dikkatli bakın, Dağkeçilerini göreceksiniz.)
 
İletişim : ikiyolbirsukemaliye@yandex.com.tr
 












Hiç yorum yok:

Yorum Gönder