Bugün Perşembe… İstanbul
yolcularını gönderdik… Bir rahatladım, sormayın! Üstümde bir gerginlik vardı.
“mutsuz dönerlerse” endişesi büyük bir yüktü üstümde. Rağmen, eğlenceliydi.
Birkaç günde çok şeyler yaptık. Unutulmasın, iz bıraksın istiyoruz.
Mahallemizin adı duyulsun istiyoruz.
Bir gün çarşıda oturuyorum. Yaşamını
Kemaliye’de geçirmiş, yaşı ilerlemiş bir büyüğümüz “nerdensin yeğenim” diye
sordu. Benden önce yanımdaki “Bahçalı” dedi. Yanımdaki de Bahçeli ve
büyüğümüzle gayet samimi. İhtiyar “Bahça neresi?” deyince, şaşkına döndüm.
Kendimi toparladıktan sonra kahroldum. Bahçe Mahallesiyle ilgilenmemin bir
nedeni bu olaydır.
İkincisini de aktarayım:
Yerel seçim öncesi belediye
başkan adaylarından biri Koçan’da propaganda toplantısı yapıyor. Muhtarımız
kalkıyor “ben Bahçe muhtarıyım, bizim için ne yapacaksınız?” diyor. Belediye
başkan adayı ne yanıt verse beğenirsiniz! “Bahçe köy değil mi?”. Köy mü,
mahalle mi olduğu dahi bilinmeyen Bahçe Mahallesi bu kadar silikti. BAHÇEDER’in
düzenlediği gezinin önemini anlatabildim
mi?
Bugüne dek yapılanlarla artık
Bahçe Mahallesini Kemaliyeli tanıyor. İstanbul’daki BAHÇEDER etkinlikleri de
etkili oldu. Bir yıldız gibi parladı “Bahça”…
Şehir
Kulübünün serin bahçesinde demli çaylarımızı yudumlarken Bahçe Mahallesi Gezisi
kritiklerini yapıyorduk. Neler yaptıklarımızı
değil, neleri yapamadıklarımızı, kusurlarımızı konuştuk. Her yorumun
ardından bahanemiz hazır: “Biz turizmci değiliz ki!” “Tabi canım.” “Hem, hiç
tecrübemiz yok.” “Tabi tabi…” Bu minval üzere konuşmamız uzadı, çay bardakları
ardı ardına boşaldı.
Yapamadıklarımızı
biliyoruz, zaman içinde geziye katılanların
da tepkilerini alırız. Önümüzdeki
gezimizde kusurlarımızı yinelemeyiz. Rahatladık…
34.Kemaliye
Kültür ve Doğa Şenlikleri’ne kalacağız. Önümüzde bir haftadan fazla zamanımız
var. Evimizin eksikleriyle ilgileniriz. Hısım, akraba, konu-komşu ziyaretleri
yaparız. Bolca da gezeriz.
Şenliklerden sonra bizim de İstanbul yolculuğumuz
başlar. Her iyi şeyin bir bitişi mutlaka olacak. Şimdilik dönüş tarihi olarak
25 Haziranı belirledik. İstemeyerek döneceğiz. Sonuçta, atalarım Kemaliye’deki
yuvayı terk etmişler. İstanbul’u mekân tutmuşlar. İstediğimiz ortamı
Kemaliye’de bulursak, neden 83 yıl sonra geri dönmeyelim? Ben dönerim.
Başkalarını bilmem!
Bence bir
çok dönen olur. Yeter ki onları çeken bir şeyler yapılsın. İnsanlar gördüklerinden
kesinlikle geri kalmak istemezler. İnsan tabiatında bu var. Öncelikle
Kemaliye’de kalan Kemaliyeliler, gurbette yaşayan Kemaliyelileri yabancı gibi
görmemeliler. Hepimiz bu toprakların insanlarıyız. Biz akrabayız, hısımız,
komşuyuz, hemşeriyiz, en önemlisi Kemaliyeliyiz… Birbirimizi seviyoruz.
Eğin’de
alışkın olduğumuz, bana sıkıntılar
yaşatan bir olay keyfimi kaçırdı. Birbirimizi, yakışmayacak şekilde
kırmayı alışkanlık haline getirmişiz. Huzursuz olduk. Olsun, biz sabırlı olmayı
öğrendik. Ne olursa olsun barışık olmak istiyoruz. Önce, huzurlu olmalıyız.
Doğa
Şenliklerine kadar bir haftadan fazla zaman var. 23 Haziranda başlayacak, 3 gün
sürecek. 26 Haziranda sona erecek. Şenlikler durmaksızın anlatılıyor. Doğa
sporları Kemaliye’de nasıl oluyor, merak ediyordum doğrusu… İlk kez göreceğim.
Kemaliyelilerin ilgisizliğinden organizasyon yakınıp durmuştu. Böylesine önemli
etkinliğe ilgisizlik anlaşılır gibi değil.
Günler biraz
eğlenceli, biraz sıkıntılı sürüp gitti. Sokak söyleşilerini özlemişiz. Bağları
gezdik üzücü. Hepsi perişan. Yol kalmamış gidecek. Adeta orman olmuş. Bağların
sınırları birbirlerine karışmış. Yollara ağaçlar devrilmiş. Domuzları falan
görünce soluksuz mahalleye kaçtık. Eğer bağların da çaresi bulunamazsa, her bir
şekilde o tarafa gidilmez. Çaresi var. Hem de bir dolu alternatifli. Yeter ki,
güç birliği yapalım.
Bu arada bir
çok kereler şehre gitmek zorunda kaldım. Mahallemizde cemaat olmadığı için,
Cuma namazlarımızı şehirde kıldık. Mahallemizde İmam hariç 3 kişi bir araya
gelip Cumayı kılamadık. Üzüldüm. Gördüklerim mahallem için yapmam gerekenleri düşündürdü.
Ben, öbürü, bir diğeri toplanıp mahallemiz için çıkar yollar bulmak zorundayız.
Kendimizi bu topraklara ait hissediyorsak, bir şeyler yapmak zorundayız.
Haydi be
kardeşim… Bu topraklardan çıktın, bu topraklar senin kökenin. Birlikten kuvvet
doğar. Alınmadan, gocunmadan çalışmalıyız. Biraz asılalım, inanın bir yıl
sürmez, herkesin hayranlık duyacağı, Kemaliye’ye model olacak bir Bahçe
Mahallesi yaratırız.
Kemaliye
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder