Atladık arabalara, doğru Şirzi Köprüsü... Şirzi Köprüsü’nden veya Taş
Yolu’ndan izleyeceğiz. Başından beri aklımda. Yeri gelmişken aklımdakini
irdelemek istiyorum. Arabalarımızla ne diye Kemaliye’ye geliyoruz ki…
Kemaliye’de en çok gelişen ulaşım. Ulaşım önceleri ne kadar kötüyse, şimdi de o
kadar mükemmel. Kendi arabamla gidemeyeceğim yerlere, Kemaliye minibüsleriyle,
otomobilleriyle ulaşılabiliyorum. İstanbul’dan-Kayseri-Malatya tarikiyle
Kemaliye 1300 km. Yorgunluğa, onca riske
değer mi? Uçak, otobüs, tren bizi bekliyor.
Ha… Nerde kalmıştık? Şirzi Köprüsü’nün beri başına vardık, köprünün
üstünde kalabalık yok. Herhalde, Taş Yolu’nda izleniyor diye düşündük. Taş
Yolu’na giremedik, jandarma astsubayı engelledi, “yasak”. Köprünün üstünden
baktık bir şeyler görünmüyor. O sırada Bağıştaş yönünden akrabalarımız geldi;
"Nerden?”“Sporları izledik. Yukarıda bir düzlük var, oradan rahatça görünüyor. Bitti.”
“Düzlüğü nasıl buldunuz.”
“Kemal biliyormuş, doğru gittik.”
Be gözünü sevdiklerim niçin bir yönlendirme tabelası veya bir görevli
koymazsınız? Niçin anons etmezsiniz? Jandarma “yasak” yerine şuradan, şuraya
gidin diyemez miydi? Bir dolu emek, kötü bir organizasyon.
Sonraki günlerde de ben gitmedim. Doğa sporlarıyla ilgili tek kare
fotoğraf almadım. İki Yol, Bir Su / Kemaliye sitesinin, çoğu Kemaliyeli olmayan
binlerce takipçisi var. Tanıtımda neler kaybedildiğini düşünebiliyor musunuz?
Biz çabalıyoruz, birileri engel çıkarıyor. Birlikte çalışma yerine cart curt…
Dergilere, internet sitelerine sayısız gezi yazıları yazdım, yazıyorum.
Her yazdığım yerin güzelliklerini görür, yazarım. Memleketim olduğu için
Kemaliye’nin eksikliklerini yazıyorum. Kendimce ayna tutuyorum, herkes bir
sonuç çıkarsın diye. Pek aldıran yok galiba. İstiyorum ki, Kemaliye en
mükemmeline layık olsun.
Spor gösterilerini göremedik, dönüyoruz. Oturacağımız, zaman
geçireceğimiz, rahat bir sosyal alan yok. Ne yanımıza dönsek itici bakışlar.
Büyük şehirlerde bizi şarklıyız diye dışlıyorlar, Kemaliye’ye geliyoruz yabancı
muamelesi görüyoruz. Birbirimize yabancılaşmışız. Oysa, biz hemşeriyiz, aynı
topraktanız. Köklerimiz aynı. Akrabayız, hısımız, kardeşiz.
Kemaliye özgün dokusunu koruyarak değişim göstermeli. İlgi çekmeli, merak
edilmeli. Güzelliğini cazip hale getirmeli. Birbirimizle inatlaşarak çözemeyiz.
Akıl akıldan üstündür, müşavere etmeliyiz.
23 Haziran 2012 Cumartesi
Kemaliye