Akşam olur tren kalkar
garından
Yandım Allah ayrılığın zarından
Kimi yavrusundan kimi yarından
Yine bugün ayrılığın günüdür
Yandım Allah ayrılığın zarından
Kimi yavrusundan kimi yarından
Yine bugün ayrılığın günüdür
ÖNÜMÜZDEKİ YIL YİNE…
Otobüsün etrafı arı kovanı gibi… Bir dolu insan dönüp duruyor.
Bavullarını, satın aldıklarını otobüsün kargo dolaplarına yerleştiriyorlar. İşini
bitiren şöyle doğrulup çevresine bakıyor. Belki de akıllarından “doyamadan
gidiyoruz” diyorlardır.
Son söyleşiler yapılıyor.
-“Bizi unutmayın”.
-“İnşallah önümüzdeki yıl buradayız”.
Bir diğeri:
-“Aşk olsun, unutur muyuz”.
-“Hep geleceğiz”.
-“Doyamadan gidiyoruz valla”.
Sürüp gidiyor.
Otobüsler Ziraat’in önünden, Hükümet’in karşından kalkar. Elazığ,
Malatya, Erzincan minibüsleri Cumhuriyet Meydanı’ndan kalkıyor. Kemaliye girişine, Akdere’nin bu yanına bir
terminal yapmadılar. Küçük, şirin, özgün mimarimize uygun, ağaçlar arasında
olsa... Şehre gelenleri terminal karşılasa. Düşündüğüm yerlere kum
depolamışlar, tamirhaneler yapmışlar. Şimdilerde ise TOKİ’ler yapıyorlar. Bir
şeye de benzese! Her şehirde aynı TOKİ’ler.
Bizim mimarimizi yok sayıyorlar.
…AYRILIK ZAMANI
Pek de güzel oldu da, lakin kısa sürdü.. Gelenler mutlu, Bahçe Mahallesi
umutlu… Ayrılıyoruz, burukluk sardı yüreğimizi. Gelişleri fiyakalı olmuştu.
Geldikleri gün belediye hariç, her bir kimsenin ilgisini çekmiştik. Yıllardır
sesi soluğu çıkmayan Bahçe Mahallesi sesini duyurmuştu. Sevinçliyiz… Çok daha
iyi gelişmeler olacak inşallah…
Bizim insanlarımız, canlarımız, akrabalarımız, hısımlarımız,
komşularımız… Sağolsunlar… Büyük bir fedakârlık gösterdiler, toplu gezimize
katılarak ele-güne yüzümüzü ak çıkardılar. Bahçe Mahallesi’nin adını
duyurdular.
-“ Nasıl? Memnun musunuz?”
-“Var mı memnuniyetsizliğiniz?”
-“Bundan daha iyisi olamazdı… Sağolun…”
-“Vesile oldunuz bizi getirdiniz, Allah razı olsun…”
-“Yine isteriz.”
Arkadan bir ses,
"benim şikâyetim var”,
“şikâyetlerinizi burada söyleyin, memnuniyetlerinizi İstanbul’da anlatın
lütfen… Buyrun dinliyorum”.
“Altı gün çok az oldu. Bir dahakinde daha fazla kalmak istiyoruz.”
Ve bütün yorgunluğumuz bitti, gözlerimiz buğulanırken…
Son bir anı fotoğrafı. Bu fotoğraf bir miladın anısı olacak. Gezimiz
önemliydi. İlk olmuştu, son olmayacaktı. Yine geleceğiz. Topluca…
Otobüs kapılarını kapattı. Şoför Murat klaksona bir, bir daha bastı. Ses
tüm Kemaliye’de yankılandı. Bahçeliler İstanbul’a dönüyorlar.
Belediyemiz yine duyarsız! Bir güle güle anonsu yapılmadı…
Güle güle… Yolunuz açık olsun… Kazasız-belasız yolculuklar…
Yine bekleriz…
14 Haziran 2012 Perşembe
Kemaliye