Dârüşşifa’dan
çıkıyoruz. Külliyenin her yanı, her köşesi, her dönemeci şaşırtıyor. Yapının
kendisi bir şaheser. Her taşı, her parçası tek tek abidevi bir yapı. Divriği
Ulu Camii ve Darüşşifası 1985 yılında UNESCO Dünya Miras Listesine alınmış. Bu listeye girmek öyle kolay değil. Dünyada sayıları yüzelliyle sınırlı. Ulu Camii Külliyesi UNESCO
Dünya Miras Listesine girmeyi sonuna kadar hak etmiş.
Dârüşşifa’dan çıkınca rehberimiz, kapılara
dikkatimizi çekti. Kapıların ihtişamı, moda deyişle göreni ‘şok’ ediyor.
Şaşkınlıktan dilim tutuldu. Kapı, kanatlardan ibaret değil, taş oymalarıyla
birlikte bir bütün. Kapıları, motiflerini görmeden anlatmak olanaksız. Kapı ve
sütun işlemeciliğiyle öne çıkan külliyeyi görmenizi şiddetle öneriyorum. Özetle,
Divriği Ulu Camii Külliyesi bir mucize.
Elimde dolu
bilgi var, çektiğim fotoğraflar var ve gördüklerim, dinlediklerim var. Hangi
sırada, nasıl anlatacağım! Bu ihtişam anlatılır gibi değil. Divriği Ulu Camii
Külliyesini anlatmakta zorlanıyorum. Hepsini birden anlatsam, aylar sürer.
Özetleyerek anlatmalıyım. Tamamını isteyenler, gidip görmeliler. Değer.
Dilerseniz kapılardan başlayalım. İlki ‘’Şifahene
Kapısı’’.
10 Haziran 2012 Pazar
Ulu Camii – Divriği
Not: Aldığım e-postalarda, ‘’fazla ayrıntı
veriyorsunuz’’ deniliyor. Doğrudur. Başka köşelere ve web sayfalarına da
yazıyorum. Buralarda ayrıntıdan kaçınıyorum ve sade dil kullanıyorum.
Ayrıntının, yazının akıcılığını engelleyeceğini biliyorum. Diğer okuyucularım, ‘akıcı
kullandığım dili’ özelliğim olarak vurgularlar.
Ben, Kemaliyeliyim. Kemaliye gezilerimin
ayrıntılarında, siz okurlara rehberlik etmeye ve Kemaliye’ye özendirmeye
çalışıyorum.
Örneğin; yollardaki sıkıntıları aktarırken, yollarda
yaşadığım güzellikleri de tanıtıyorum. Yol tercihinizi belirlemenize yardımcı
olmaya çalışıyorum.
Bu blog tamamen Kemaliye’yle ilgilidir. Yazı
serisi bittiğinde blog kapanacaktır.
Sevgiler…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder