Dağkeçilerini karelerin içine sokmak için
denklanşöre ardı ardına bastım. Her karede Yabankeçilerini yakaladım. Dik
kaya duvarlarını kolayca aşıyorlar. Nasıl beceriyorlar? Sordum soruşturdum, öğrendim.
Tırnakları oynak yerinden birkaç yöne dönebiliyormuş. Bu sayede, dik kaya
duvarlarında diledikleri gibi hareket ediyorlarmış.
Karanlık Kanyon iki yanında ulaşılması zor, dik
duvarlar oluşturuyor. Görüntüleri ürkütücü gibi… Oysa ben hayranlık duyuyorum.
Biraz kaya tırmanışı becerim olsaydı… Kaya duvarlarının yukarılarına çıkmayı
çok isterdim. Belki de, bolca mağara vardır.
Kemaliye’de rehber yok. Bir Şevket
Gültekin var. O da yetişemiyor. Birkaç genç yöresel rehberlikte pekâla
uzmanlaşabilirler. İşte, bir kazanç kapısı.
Şu bükte su bitti derken, o büke vardığımızda
yeniden başlıyor. Şaşırtıcı… Karanlık Kanyo’nun her noktası şaşırtıcı. Güzelliklerini,
sırlarını farklı sunuyor.
Mehmet çift gözlük takmış, daha iyi görebilsin
diye. Grupumuz kanyonu görmekten mutlu… Murat, arka sağda. Kimbilir kaçıncı kez
kanyona girmiştir. Rağmen, hayranlığını gizleyemiyor.
Taş Yolu’nun inşası sırasında çıkan malzemeyi
uygun bir yere taşıma yerine, öylece Fırat’a boca etmişler. Kimse de ses
çıkarmamış. Bu görüntüden bir çok var.
Teknemizin dümen suyu.
Aydınlığın oralardan geldik. Navrel Köyü’ne doğru
gidiyoruz. Su derinliğinin izin verdiği ölçüde gideceğiz. İster misiniz Bağıştaş’a gidelim! Orayı da geçiyor muşuz,
İliç’e gidiyormuşuz. Yok daha neler!
Karpuzçatlatan’dan döneceğiz. Az kaldı.
Bu ulu, dik kaya duvarlarında ‘alıcıkuşlar’ olmaz
mı? Meselâ, Kartal… Var mı? Kimseler bilmiyor.
Burası kanyona adını veren Karanlık Dere. Taş Yolu’nun
altındaki menfezden gelen dere önceleri doğrudan suya kavuşurmuş. Taş Yolu
özgürlüğüne set olmuş.
( İlk 7 fotoğrafa dikkatli bakın, Dağkeçilerini
göreceksiniz.)
İletişim : ikiyolbirsukemaliye@yandex.com.tr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder